Michael Skibbe: "Takımımız Takdiri Hak Ediyor"

21.11.2008 15:15
Michael Skibbe: "Takımımız Takdiri Hak Ediyor"



Galatasaray Teknik Direktörü Michael Skibbe, Galatasaray TV’de yayınlanan “Teknik Yorum” programında önemli açıklamalarda bulundu. Skibbe, Arda’nın durumundan Selçuk Dereli’nin İstanbul Belediye maçındaki yönetimine, Lincoln’den Milli Takım’a kadar tespitlerini açıkladı. Skibbe, Milli Takım’dan yorgun gelen futbolcularının çokluğu nedeniyle Ankaraspor maçının Pazartesi gününe ertelenmesinin de kendi talebi olduğunu belirtti.

İki zorlu maçı geride bıraktık. Fenerbahçe derbisinden sonra kupadaki Kayserispor ve İstanbul BB maçlarına hocamızın oyuncuları tekrar motive etmesi zor oldu mu?
Zor muydu motivasyon... Aslında hayır. Ama tabii ki Kadıköy’deki mağlubiyet bizi etkiledi. Çünkü özellikle iyi bir başlangıç yaptığımız maçtı. O yüzden hemen akabinde maçların başlaması bizim için iyi oldu. Son dakikada olsa bile Kayseri maçından galip gelmemiz sonra da hafta sonu lig maçında galip gelmemiz bizim için ilaç gibi oldu. Özellikle İBB maçında galip geldiğimiz için. Lider pozisyondaki takımlara daha da yaklaştığımız için bizim için bu motivasyon oldu.
Kayserispor maçında kaleci Aykut başarılı bir şekilde kalesini savundu. Aykut’un maçın yıldızı olması, Galatasaray’ın verdiği pozisyonlar, savunmadaki eksiklikler neydi sayın Skibbe’ye göre?
Özellikle başlangıç dakikalarında iyi başlamadığımız için o dakikalarda kendini gösterme fırsatını buldu Aykut. Maçın son dakikalarında Kayserispor kontratağa iyi çıktığı için birkaç pozisyon bulunca Aykut işini çok iyi yaptı ve biz gol yemeden maçı bitirdik.
Savunma aksaklıklarını neye bağlıyorsunuz?
Maçın başlangıcında sorun ofansif oyuncuların zamanında defansif rollerini üstlenemeyip, çabuk geriye gelemediklerinden kaynaklandı... Özellikle ikinci devrede çok baskı yaptık, gol atmak için ileri çıktık. Öyle bir sistemde muhakkak kontratağa yatkınsınız ve Kayseri bu özelliğini de koruyor. O yüzden onlar kendi açılarından daha çok kontratağa çıkma fırsatını buldular ikinci devrede.
Galatasaray daha çok tehlikelerini ceza sahasına yakın yerlerdeki serbest vuruşlardan kazandı. Bu konuda artık bir şablon oluştu diyebilir miyiz? Çünkü daha önceki dönemlerde serbest vuruşları farklı isimler kullanıyordu.
Öyle diyebiliriz, çünkü Lincoln özellikle iyi şut ve orta tekniği olan bir futbolcu. O yüzden onu değerlendirmeye çalışıyoruz. Sadece onun o ölü topları iyi kullanmasıyla kalmıyoruz. Bizim kafa topuna hakim sadece defansif oyuncularımız Meira gibi Emre gibi Servet gibi değil ileride oynayan Ümit olsun Baros olsun Harry olsun kafa toplarında çok etkili oldukları için sonuç alıyoruz ölü toplardan.
Pazar akşamı skordan çok Arda Turan maça damgasını vurdu. Bu olayla ilgili görüşleriniz nelerdir?
Maç sonunda biraz nefes alışverinde sorun yaşadı. Kardiyo sisteminde zannedersem bir sorun yaşadı. Oyundan çıkmadan evvel çizgide doktorumuzun yanına gelerek kendini çok iyi hissetmediğini, yorgun hissettiğini doktoruna söyledi. Buna rağmen devam etmek istediğini belirtti. Israrla kalmak isteyip yine önemli bir depar attı hemen ardından. Ondan sonra da o kadar yoruldu ki kendi istemesine rağmen artık koşamayacağını, kalkamayacağını anladı. Her insanın olduğu gibi onun da sağlığı her şeyden önde gelir. Gece olmasına rağmen kalp ekg’si yapıldı. Performans ekg’si yapıldı ve gayet tertemiz çıktı. Ertesi gün zaten hastaneden çıkabildi. Doktorlardan da izin çıktı. İki gün sonra bir daha efor ekg’si yapıldı. Baştan aşağıya check up tedavisi yapıldı. Orada da herhangi bir sıkıntı sorun görülmedi. Ondan dolayı hafta sonunda yaşadığımız o olayın nedeninin de çok fazla efordan ve yorgunluktan dolayı olduğuna karar verdik.
“Hocam kendimi bugün iyi hissetmiyorum” şeklinde bir diyalog geçti mi aranızda?
Böyle bir görüşmemiz olmadı. Herhangi bir oyuncu bana, herhangi bir hocaya söyleseydi herkes aynı kararı verirdi ve oynatmazdı. Dün koşu programını yaptı. Muhtemelen ondan sonra da hafta sonu Ankara’da oynayabileceğini düşünüyorum. Bizimle beraber geleceğini düşünüyorum.
İBB maçı istediği ölçüde gerçekleşen bir maç oldu mu?
Aslında oyun başladıktan sonra her geçen dakika bizim istediğimiz şekilde oyun gelişti diyebiliriz. Golleri de zamanında attık, birçok pozisyona girdik ama kullanamadık diyebiliriz. 70. dakikadan sonra yorgunluğumuz görüldü ve rakip de o dakikadan sonra birkaç pozisyona girdi. Bizim işimiz o gün çok daha rahat geçebilirdi eğer daha öne 2. veya 3. golü bulabilseydik. O zaman belki de bu kadar sıkılmazdık.
90 dakikaya bakıldığında hakem Selçuk Dereli’nin çaldığı düdüklerle ilgili yorumları nasıl?
Hakemin performansını genel olarak iyi gördüm. Bunun yanı sıra Milan Baros’un pozisyonu ile ilgili hala farklı bir düşünceye sahibim. Çünkü o pozisyona gelmeden evvel faulle gelişen bir durum vardı. Hakemler belki bu tip pozisyonlarda direk penaltı vermek istemeyebilirler ama bu illa ki kendini attı gibi düşünüp ve gelip de kart göstermeyi gerektirmez diye düşünüyorum. O yüzden bu sarı kartın haksız yere verildiğini düşünüyorum.
Kewell’ın bir pozisyonu var ceza sahasında. Burada bir penaltı olabilir mi?
Televizyonda her açıdan üç dört kere bazı pozisyonlara baktığınız zaman çok farklı kararlar çıkabilir. Unutmamız gereken, hakem o anda, o saniyede bir karar vermek zorunda. Hakemin oradaki kararına da saygı duymak lazım.
Milan Baros’un yakın markajda zaman zaman yalnız kaldığını ve etkili olamadığını görüyoruz bazı maçlarda. Nonda ya da Ümit Karan’dan bir tanesi bu bölümlerde ona takviye olarak forvet hattı çift olabilir mi?
Tabii ki Milan açısından bir santrfor daha gelse onun için daha rahat bir sistem olabilir ama böyle bir durumda orta sahanızı eksiltmeniz gerekiyor. Bizim sistemimizde tek santrfor oynamasına rağmen iki tane ofansif açık ve golcü oyuncularımızın da olduğunu düşünürsek ayrıca Lincoln’un da golcüler arasına katıldığını düşünmeliyiz. Bu tip değişiklileri yapmadan evvel bu sistemi iyi düşünmek lazım. Bu oturmuş sistemi bozmak ister misiniz, ne gibi getirisi olur onu da düşünmek lazım.
Lincoln’e dönelim o zaman. Bu sezon 6 gol 6 asistle geçen yılki bütün performansının üstüne çıktı. Bu hafta yine bir gole ve bir asiste imza attı. 3 puanın kazanılmasında çok büyük pay sahibi Cassio Lincoln. Biraz golleri de açarak, tartışmasını yaparak Lincoln üzerinde konuşmasını istiyorum.
Şu an için çok iyi bir performans gösteriyor ve formda olduğunu söyleyebiliriz. Biz oyunu kurarken oyun kurmada ve ileriye dönük oyunumuzda çok önemli ve merkezi bir pozisyonda olduğunu söyleyebiliriz ama bunları söylerken yani bu kadar iyi şeyleri onun adına söylerken sırf onunla değil etrafındaki oyuncuların da ona göre çok iyi bir performans gösterdikleri için bunun böyle göründüğünü unutmamak lazım. Bizim takım içersinde çok iyi teknik oyuncularımız var. Biraz önce söylediğim gibi Ayhan olsun Meira olsun, sağ ve solda Harry olsun Aydın olsun veya Arda olsun. Teknik kapasitesi ve mücadele kapasitesi yüksek futbolcular ona çok destek oldukları için Lincoln’ün bu performansını göstermesinde yardımcı oluyor.
Peki bir seyirci gözüyle bu haftanın gollerini nasıl gördü? Özellikle 2. gol seyir zevki açısından neler hissettirdi?
Tabii ikisi de güzel gollerdi dediğiniz gibi. Özellikle 2. golde göze hoş gelen pozisyonlar vardı. Biraz öncede söylediğim gibi Lincoln’ün çevresinde tekniği yüksek, oyun zekası yüksek oyuncular olunca böyle güzel pozisyonlar ve güzel goller ortaya çıkar.Sırf Lincoln değil bütün takımın bir arada sistemli oynamasının getirisidir.
İlk yarım saatte özellikle Servet ve Meira’nın girdiği çok fazla pozisyon var. Biraz da bunun planlarını anlatabilir mi sayın Skibbe?
Özellikle o iki oyuncumuz ölü toplarda kornerlerde öne geliyor.Ondan sonra gelişen pozisyonlarda kendilerini gösterme fırsatını buluyorlar. Özellikle ikisi de tabii uzun boylu olmaları ve sağlam fizik yapıları itibariyle pozisyonları yaratıp içine giriyorlar. Burada Emre’yi de unutmamak lazım. Emre’nin özellikle zamanlama açısından çok iyi bir profesyonel olduğu ve Lizbon’da gördüğünüz gibi uzun toptan kornerden gelen topa Servet’in yükseltip ona indirmesi ve Emre’nin de o golü atması kalitelerini ortaya çıkartıyor.
O zaman şöyle bir takım savunması sorusuna geçmek istiyorum. İlk 10 maçta yenilen 15 gol var ama son 2 resmi maçta Galatasaray kalesini gollere kapadı. Sonraki 90 dakika için önemli sinyaller verdi. Bazı şeyler Skibbe’nin istediği gibi oluşmaya başlıyor mu?
Tabii ki gittikçe gelişecek ofansif oyunumuz.. Ama daha evvel bahsettiğimiz gibi defansif anlamda oyuncularımız geriye gelseler bile tekrar o eski performanslarına yaklaşana kadar önemli bir zaman geçecek. Hepsi aynı özelliklere sahip oyuncular olmasının bu yediğimiz gollerde de payı var. Onlar da tam olarak geriye döndükleri zaman bizim bu konuda da artış göstereceğimize inanıyorum.
Şimdi tüm Galatasaraylıların sonucunu merakla beklediği maç Ankaraspor maçı çünkü Ali Sami Yen’deki başarılı gidişattan herkes memnun ama dış sahada ne zaman bu tablonun olumluya yansıyacağı merakla bekleniyor. Bir çıkış maçı olabilir mi? Kupada berabere kalınan Ankaspor maçı?
Taraftarlarımız için olduğu kadar bizim için de çok önemli bir maç. Biz de tabii ki oraya galip gelmek için gideceğiz. En iyi şekilde alabileceğimiz en iyi sonucu almak için gidiyoruz. Galip gelmek için gidiyoruz. Rakibimize karşı da saygı duymak gerekiyor. Bugüne kadar çok iyi bir lig oynadılar ve çok iyi bir performans gösterdiler geçen haftalarda. Şimdi düşünürsek bizim bu hafta içerisinde ne kadar milli takım haftası olsa da bizim oyuncularımızın çoğu hem yabancı hem yerli hepsi milli maçlarda görev yaptıklarını, yine yorulduklarını söyleyebiliriz. Ben o yüzden bu cumartesi günü oynayacağımız maçı pazartesi günü oynama taraftarıydım. Rica etmiştim ama olmadı. Dünya Kupası eleme maçlarını oynayan Milan Baros, Harry Kewell, hazırlık maçları oynamadılar ve onlar için de çok önemli maçlardı. O yüzden gelecek oyuncuların hepsinin hem yol hem maç yorgunu olacağı için ve arada sadece 48 saat bulunduğu için pazartesi oynamak istemiştim ama mümkün olmamış. Yani bir gün dinlenme bir gün biraz daha fazla hazırlanmak adına çok önemli.
Ankaraspor'u Fenerbahçe maçında nasıl buldu? İkinci haftadaki Gaziantep maçından sonra ilk defa yenildi mavi beyazlı takım?
Ben aslında Fenerbahçe maçında iyi bir oyun oynadıklarını düşünüyorum ve o maça kadar da uzun bir süre hiç mağlup olmadıkları şunu gösterir: Ne kadar kaliteli bir takım olduklarını. Şimdi bu takımı takdir ederken aynı zamanda kendi takımımızı da takdir etmemiz gerekiyor. Çünkü bugüne kadar oynadığımız üç kulvarda da birçok sakat oyuncuların bulunmasına rağmen geldiğimiz nokta tam istediğimiz gibi olmasa da, tabii ki Ankaraspor’la da muhakkak galibiyet için oynayacağımıza göre unutmamak gerekiyor ki, bizim takımımız da çok önemli maçlara çıktı ve zor şartlar altında çıktı. Onun için de bizim takımın da takdiri hak ettiğini düşünüyorum.
Ankaraspor maçından sonra tempo hiç düşmeyecek ve aradan üç gün geçtikten sonra Perşembe günü oynanacak Metalist maçı çok önemli bir maç. Uefa grubundaki 3. maç. Bu karşılaşmayla ilgili de düşüncelerinizi alalım.
Onlar hakkında da şunu çok iyi biliyoruz, uluslarası iyi bir takıma karşı oynayacağımızı biliyoruz, çünkü en son Beşiktaş’la eşlemiş ve onları UEFA Kupası'nda elemişti. Tabii ki onları en iyi şekilde takip edeceğiz. Maç kasetleri olsun gözlem açısından her gerekeni yapacağız ve bu hafta sonu oynayacakları maçı da izlettireceğiz. Tabii ki ne kadar iyi bir takım olduğunu bilsek bile Ali Sami Yen’de tek bir düşüncemiz var; muhakkak galip gelmek istiyoruz. O gruptaki pozisyonumuzu daha da iyi bir şekle getirmek için galibiyet gerekiyor.
2 maçta 6 puanı olduğu için Galatasaray’ın, futbolcular bir rahatlığa girebilirler mi? Böyle bir endişesi var mı?
Ben kesinlikle öyle bir düşünce olduğunu zannetmiyorum. Bu takım özellikle bu tip maçlarda uluslararası maçlarda her futbolcu kendini daha iyi göstermek ister, daha iyi performans sergilemek ister.
Son olarak Türk Milli Takımı'nı soracağım. Avusturya karşısında 4-2'lik bir galibiyet aldı. Hem Galatasaraylı oyuncular hem de genel milli takımla ilgili neler düşünüyorsunuz?
Özellikle hak ettikleri bir galibiyet aldıklarını ilk başta söylemek isterim. İleriye doğru çabuk çıkan iyi bir performans gösterdiler ve statta çok güzel bir atmosfer vardı. Türk taraftarlar daha fazla olunca işler daha da farklı oluyor. Aynı atmosferin Berlin’de iki haftaya kadar oynayacağımız maçta da olacağını biliyorum.
Galatasaraylı oyuncuları nasıl buldu? Ayhan Akman’ı Sabri’yi?
Ben performanslarını iyi gördüm.Özellikle Ayhan’ın kendi takımında olduğu gibi Milli Takım'da da oyunu yönlendirmeye çalışan oyunu yönlendiren bir oyuncu olduğunu gördüm. Hakan da sol tarafta kendi pozisyonu çok iyi ve çok rahat bir şekilde oynayabiliyor. Sabri’nin de oynadığı pozisyon daha ofansifti, zaten bizde de oynadığı futbolda daha çok ofansif yönü öne çıktığı için pek rahatsızlık duymadı. Koşu ve mücadele açısından çok iyi bir performans gösterdi.